İsmi, M.Ö. 44 yıllarında yazılmış Bitkilerin Tarihi kitabının yazarı Theophrastus'a ithafen verilmiş olan Datça hurması, küçük topluluklar halinde Datça Yarımadası ve civarındaki koylarda, Patara ve Kumluca'da dağılım gösterir. Endemik bir türdür ve nesli tehlike altında olması sebebiyle koruma altına alınmıştır. Devamlılığını sağlamak için; tohum saklama, fidan üretimi ve ağaçlandırma gibi çalışmalar yapılmaktadır.
Türkiye’nin ormanları, biyolojik çeşitlilik açısından kuzey yarım kürenin en önemli ormanları arasındadır. Hem Karadeniz’deki ormanlar hem de Ege ve Akdeniz’deki orman ekosistemleri dünyanın korumada öncelikli 35 sıcak bölgesi arasındadır. Türkiye’de karasal alanların yüzde 29’u ormanlarla kaplıdır. Bu alanların yüzde 48’i ibreli orman, yüzde 33’ü yapraklı orman ve yüzde 19’u karışık ormandır. Binlerce bitki ve hayvana ev sahipliği yapan ormanlar; ekolojik özellikleri, sağladıkları ekosistem hizmetleri ve ekonomik katkılarıyla Türkiye’nin en önemli doğal ekosistemlerdendir.
Günlük ağacı olarak da bilinen sığla ağacı endemik bir türdür. Güneybatı Anadolu'da dereboylarında ve taban suyu yüksek alanlarda dağılım gösterir. Sadece Köyceğiz civarında orman oluşturur. Bu ormanların alanı da 1950’lerden bu yana yaklaşık 7.000 hektardan 700 hektara düşmüştür. Bu endemik ağaç ve oluşturduğu ormanlar büyük bir tehdit altındadır. Sığla ağacından elde edilen sığla yağı; kozmetik sektöründe parfüm çözeltilerinde, tıbbi olarak astım, bronşit gibi solunum yolu ve uyuz, mantar gibi cilt hastalıklarında ve buhur halinde ibadethanelerde tütsü olarak kullanılır.
Türkiye’nin ormanları, biyolojik çeşitlilik açısından kuzey yarım kürenin en önemli ormanları arasındadır. Hem Karadeniz’deki ormanlar hem de Ege ve Akdeniz’deki orman ekosistemleri dünyanın korumada öncelikli 35 sıcak bölgesi arasındadır. Türkiye’de karasal alanların yüzde 29’u ormanlarla kaplıdır. Bu alanların yüzde 48’i ibreli orman, yüzde 33’ü yapraklı orman ve yüzde 19’u karışık ormandır. Binlerce bitki ve hayvana ev sahipliği yapan ormanlar; ekolojik özellikleri, sağladıkları ekosistem hizmetleri ve ekonomik katkılarıyla Türkiye’nin en önemli doğal ekosistemlerdendir.
Yedigöller, Milli Park statüsündedir. Milli parkta hakim bitki örtüsü kayın ormanlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir. Sonbaharda ormanlarının renk cümbüşünden dolayı en çok ziyaret edilen alanlardan biridir.
Türkiye’nin ormanları, biyolojik çeşitlilik açısından kuzey yarım kürenin en önemli ormanları arasındadır. Hem Karadeniz’deki ormanlar hem de Ege ve Akdeniz’deki orman ekosistemleri dünyanın korumada öncelikli 35 sıcak bölgesi arasındadır. Türkiye’de karasal alanların yüzde 29’u ormanlarla kaplıdır. Bu alanların yüzde 48’i ibreli orman, yüzde 33’ü yapraklı orman ve yüzde 19’u karışık ormandır. Binlerce bitki ve hayvana ev sahipliği yapan ormanlar; ekolojik özellikleri, sağladıkları ekosistem hizmetleri ve ekonomik katkılarıyla Türkiye’nin en önemli doğal ekosistemlerdendir.
Camili ormanları, biyolojik çeşitlilik açısından Dünya’nın 35 önemli sıcak bölgesinden birinde yer alır ve aynı zamanda UNESCO Biyosfer Rezervi’dir. El değmemiş doğal yaşlı ormanları ve zengin yaban hayatı, yüksek dağ çayırlarındaki endemik bitki ve kelebek türleri ile ön plana çıkan alanlardan biridir. Görkemli ormanları, misafirperver aydınlık insanları ile Camili, her doğaseverin keyifle ziyaret edeceği yerlerden biridir.
Türkiye’nin ormanları, biyolojik çeşitlilik açısından kuzey yarım kürenin en önemli ormanları arasındadır. Hem Karadeniz’deki ormanlar hem de Ege ve Akdeniz’deki orman ekosistemleri dünyanın korumada öncelikli 35 sıcak bölgesi arasındadır. Türkiye’de karasal alanların yüzde 29’u ormanlarla kaplıdır. Bu alanların yüzde 48’i ibreli orman, yüzde 33’ü yapraklı orman ve yüzde 19’u karışık ormandır. Binlerce bitki ve hayvana ev sahipliği yapan ormanlar; ekolojik özellikleri, sağladıkları ekosistem hizmetleri ve ekonomik katkılarıyla Türkiye’nin en önemli doğal ekosistemlerdendir.
Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Doğa ve Şehirler Projesi sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.