Anadolu coğrafyası doğa ile uyumlu tasarlanmış tarihin en eski yerleşimlerine ev sahipliği yapar. Hierapolis antik kentinin bir Frigya kenti olduğu ileri sürülmektedir. Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Bulunduğu coğrafyada termal sular sağlık açısından önemli olduğu için hamamlar ve kalıntıları günümüze kadar gelmiş olan su kanalları mevcuttur. (UNESCO Dünya Miras Alanı)
Türkiye'de Doğa ve Şehir
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye’de ormanlar, denizler, su kaynakları, bozkırlar; yaşam biçimini, geçim kaynaklarını, kültürünü şekillendirmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren önce doğa ile uyum konusu daha sonra çevresel sorunlarla birlikte şehirlerin ekolojisi insanların yeniden gündeminde yer almaya başlamıştır. Başta kuşlar ve bitkiler olmak üzere türlerin şehirde insanlarla uyum içinde yaşaması için bina duvarlarında kuş evleri, kuş sebilleri, lale bahçeleri, korular ve parklar oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye’nin 2020 yılı nüfusu yaklaşık 83 milyondur ve bunun yüzde 92,8’si şehir ve ilçe merkezlerinde, yüzde 7,2’si ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Son 30 yılda köylerden kente göç hızla artmıştır. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde başta İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya olmak üzere şehirler; denizel ve karasal ekosistemlerin çeşitliliği, endemik bitkiler ve yaban hayatı bakımında zengindir. Karadeniz ise denizel ekosistemin yanı sıra dağları, ormanları ve zengin biyolojik çeşitliliği ile dikkat çeker. Orta ve doğu kesimler ise bozkır ekosistemlerinin çeşitliliğini gösterir. Türkiye’nin başkenti Ankara ve çevresi ise göller, dereler ve bozkır ekosistemi ile çok sayıda endemik bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapar. Yüzölçümü 5.343 km2 olan İstanbul’da 2.200 doğal bitki türü yaşarken, İstanbul’un yaklaşık 8 katı büyüklüğünde olan Hollanda’da (41.540 km²) ise 2.500 doğal bitki türü yaşamaktadır.
Antalya'da oluşumu 64 milyon yıl öncesine dayanan falezler, şehrin cazibe noktalarından biridir. Zengin flora ve faunaya sahip falezler bölgesinde, hem insanlar için rekreasyon ve ticaret alanları hem de Akdeniz foklarının mağaraları bulunmaktadır.
Türkiye'de Doğa ve Şehir
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye’de ormanlar, denizler, su kaynakları, bozkırlar; yaşam biçimini, geçim kaynaklarını, kültürünü şekillendirmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren önce doğa ile uyum konusu daha sonra çevresel sorunlarla birlikte şehirlerin ekolojisi insanların yeniden gündeminde yer almaya başlamıştır. Başta kuşlar ve bitkiler olmak üzere türlerin şehirde insanlarla uyum içinde yaşaması için bina duvarlarında kuş evleri, kuş sebilleri, lale bahçeleri, korular ve parklar oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye’nin 2020 yılı nüfusu yaklaşık 83 milyondur ve bunun yüzde 92,8’si şehir ve ilçe merkezlerinde, yüzde 7,2’si ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Son 30 yılda köylerden kente göç hızla artmıştır. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde başta İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya olmak üzere şehirler; denizel ve karasal ekosistemlerin çeşitliliği, endemik bitkiler ve yaban hayatı bakımında zengindir. Karadeniz ise denizel ekosistemin yanı sıra dağları, ormanları ve zengin biyolojik çeşitliliği ile dikkat çeker. Orta ve doğu kesimler ise bozkır ekosistemlerinin çeşitliliğini gösterir. Türkiye’nin başkenti Ankara ve çevresi ise göller, dereler ve bozkır ekosistemi ile çok sayıda endemik bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapar. Yüzölçümü 5.343 km2 olan İstanbul’da 2.200 doğal bitki türü yaşarken, İstanbul’un yaklaşık 8 katı büyüklüğünde olan Hollanda’da (41.540 km²) ise 2.500 doğal bitki türü yaşamaktadır.
Dikmen Vadisi, Ankara'nın Çankaya ilçesinde yer alan vadiler ve dereler sisteminin bir koludur. Ankara'nın kliması özelliğini taşıyan ve tabanında yer yer açığa çıkan mevsimsel akarsular, geniş taç yapan yaşlı ağaçların varlığı Dikmen Vadisini şehrin rekreasyon merkezi yapar. Vadi; boyları 30 m’yi bulan yapraklı ağaçlardan, su kamışlarına ve tek yıllık otsu türlerlere kadar çeşitlilik barındırması sebebiyle çok sayıda kuşa da ev sahipliği yapmakta ve yerleşim baskısına direnmektedir.
Türkiye'de Doğa ve Şehir
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye’de ormanlar, denizler, su kaynakları, bozkırlar; yaşam biçimini, geçim kaynaklarını, kültürünü şekillendirmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren önce doğa ile uyum konusu daha sonra çevresel sorunlarla birlikte şehirlerin ekolojisi insanların yeniden gündeminde yer almaya başlamıştır. Başta kuşlar ve bitkiler olmak üzere türlerin şehirde insanlarla uyum içinde yaşaması için bina duvarlarında kuş evleri, kuş sebilleri, lale bahçeleri, korular ve parklar oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye’nin 2020 yılı nüfusu yaklaşık 83 milyondur ve bunun yüzde 92,8’si şehir ve ilçe merkezlerinde, yüzde 7,2’si ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Son 30 yılda köylerden kente göç hızla artmıştır. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde başta İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya olmak üzere şehirler; denizel ve karasal ekosistemlerin çeşitliliği, endemik bitkiler ve yaban hayatı bakımında zengindir. Karadeniz ise denizel ekosistemin yanı sıra dağları, ormanları ve zengin biyolojik çeşitliliği ile dikkat çeker. Orta ve doğu kesimler ise bozkır ekosistemlerinin çeşitliliğini gösterir. Türkiye’nin başkenti Ankara ve çevresi ise göller, dereler ve bozkır ekosistemi ile çok sayıda endemik bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapar. Yüzölçümü 5.343 km2 olan İstanbul’da 2.200 doğal bitki türü yaşarken, İstanbul’un yaklaşık 8 katı büyüklüğünde olan Hollanda’da (41.540 km²) ise 2.500 doğal bitki türü yaşamaktadır.
Trabzon Maçka'da Altındere Vadisine hakim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile anılır. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür.
Türkiye'de Doğa ve Şehir
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye’de ormanlar, denizler, su kaynakları, bozkırlar; yaşam biçimini, geçim kaynaklarını, kültürünü şekillendirmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren önce doğa ile uyum konusu daha sonra çevresel sorunlarla birlikte şehirlerin ekolojisi insanların yeniden gündeminde yer almaya başlamıştır. Başta kuşlar ve bitkiler olmak üzere türlerin şehirde insanlarla uyum içinde yaşaması için bina duvarlarında kuş evleri, kuş sebilleri, lale bahçeleri, korular ve parklar oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye’nin 2020 yılı nüfusu yaklaşık 83 milyondur ve bunun yüzde 92,8’si şehir ve ilçe merkezlerinde, yüzde 7,2’si ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Son 30 yılda köylerden kente göç hızla artmıştır. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde başta İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya olmak üzere şehirler; denizel ve karasal ekosistemlerin çeşitliliği, endemik bitkiler ve yaban hayatı bakımında zengindir. Karadeniz ise denizel ekosistemin yanı sıra dağları, ormanları ve zengin biyolojik çeşitliliği ile dikkat çeker. Orta ve doğu kesimler ise bozkır ekosistemlerinin çeşitliliğini gösterir. Türkiye’nin başkenti Ankara ve çevresi ise göller, dereler ve bozkır ekosistemi ile çok sayıda endemik bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapar. Yüzölçümü 5.343 km2 olan İstanbul’da 2.200 doğal bitki türü yaşarken, İstanbul’un yaklaşık 8 katı büyüklüğünde olan Hollanda’da (41.540 km²) ise 2.500 doğal bitki türü yaşamaktadır.
Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı. İstanbul’un en eski hamamlarından birinin yan duvar çeşmesi. Eski bir Roma Hamamı’nın üstüne Hürrem Sultan için Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Çeşme, zaman içinde doğayla bütünleşmiştir.
Türkiye'de Doğa ve Şehir
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Türkiye’de ormanlar, denizler, su kaynakları, bozkırlar; yaşam biçimini, geçim kaynaklarını, kültürünü şekillendirmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren önce doğa ile uyum konusu daha sonra çevresel sorunlarla birlikte şehirlerin ekolojisi insanların yeniden gündeminde yer almaya başlamıştır. Başta kuşlar ve bitkiler olmak üzere türlerin şehirde insanlarla uyum içinde yaşaması için bina duvarlarında kuş evleri, kuş sebilleri, lale bahçeleri, korular ve parklar oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye’nin 2020 yılı nüfusu yaklaşık 83 milyondur ve bunun yüzde 92,8’si şehir ve ilçe merkezlerinde, yüzde 7,2’si ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Son 30 yılda köylerden kente göç hızla artmıştır. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde başta İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya olmak üzere şehirler; denizel ve karasal ekosistemlerin çeşitliliği, endemik bitkiler ve yaban hayatı bakımında zengindir. Karadeniz ise denizel ekosistemin yanı sıra dağları, ormanları ve zengin biyolojik çeşitliliği ile dikkat çeker. Orta ve doğu kesimler ise bozkır ekosistemlerinin çeşitliliğini gösterir. Türkiye’nin başkenti Ankara ve çevresi ise göller, dereler ve bozkır ekosistemi ile çok sayıda endemik bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapar. Yüzölçümü 5.343 km2 olan İstanbul’da 2.200 doğal bitki türü yaşarken, İstanbul’un yaklaşık 8 katı büyüklüğünde olan Hollanda’da (41.540 km²) ise 2.500 doğal bitki türü yaşamaktadır.
Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Doğa ve Şehirler Projesi sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.